Yazar hayatı boyunca otobiyografik bir metin kaleme almamış ve yazdıklarında kendine pek az yer vermiş olunca, günlükleri daha kıymetli hale geliyor. İçeriğinden bağımsız olarak.
Ben günlük türünü kabaca ikiye ayırıyorum: Yayımlanmaları düşünülerek ya da buna ihtimal verilerek yazılmış olanlar ve olmayanlar. Sontag'ın günlüklerinin (en azından ikinci cildi) ikinci kategoriye girdiği görülüyor.
Günlükleri yayıma oğlu Rieff hazırlamış; sıklıkla (her sayfada birkaç tane) köşeli parantez içinde açıklamalar yer alıyor. Sunuş yazısında Rieff, "kalbi sık sık kırıldı ve bu cildin büyük bölümü romantik kayıp duygusuyla başa çıkma çabalarını anlatıyor. Bir anlamda, annemin hayatını eksik bir şekilde anlatıyor günlükleri - çünkü günlüklerine mutsuzken yazma eğilimindeydi, ne kadar mutsuzsa o kadar sık yazardı. Mutluyken günlüğünü eline almazdı pek. Dolayısıyla, günlükteki ölçülerle gerçek hayattaki ölçüler birbirini tutmasa da, bana kalırsa aşktaki mutsuzluğu da yazmaktan aldığı derin tatmin duygusu gibi karakterinin bir parçasıydı. Yazmadığı zamanlarda hayatına bir öğrenci olarak devam eder, büyük edebiyat eserlerini ideal bir okur olarak hatmeder, büyük sanat eserlerini ideal bir sanatsever olarak değerlendirir, büyük tiyatro eserleri, filmler ve müziklerin peşinde tutkuyla koşardı. Dolayısıyla, günlükleri de ona sadık olarak, yani yaşadığı şekliyle hayatına sadık bir biçimde kayıptan derin ve çeşitli bilgiye, sonra yeniden kayba ve yeniden bilgiye uzanan inişli çıkışlı bir yolculuğu anlatıyor. " diyor.
Benim kitabı tanıtmak için bu ifadeye ekleyebileceğim daha iyi bir şey yok; ancak belki, aşağıdaki alıntılara yer verebilirim:
* Sözcüklerin kendi sağlamlığı var. Kağıttaki sözcük onu düşünenin zihnindeki zayıflıkları belli etmeyebilir (gizleyebilir).
* Büyük sanattaki üslupta bir kaçınılmazlık - sanatçının başka alternatifi yokmuş, dolayısıyla üslubuna odaklanmış olduğuna dair bir his.
... En yüce sanat inşa edilmiş değil salgılanmış gibi.
* Kişi kendisi hakkında düşündüğüdür. Sevilebilir olduğunu düşünüyorsa öyledir; güzel, yetenekli vs. olduğunu düşünüyorsa öyle.
* Duchamp: Hazır yapımlar sanat değil, felsefi bir vurgudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.