16 Aralık 2014 Salı

İyi yazmak üzerine

"Yazmak, yazarak öğrenilir. Bu herkesin bildiği bir gerçek ve bunun böyle olmasının sebebi doğru olması. Yazmayı öğrenmenin tek yolu kendinizi belirli bir düzende belli miktarda kelime üretmeye zorlamaktır.

Eğer sizden her gün iki üç köşe yazısı yazmanızı bekleyen bir gazetede çalışmaya başlarsanız 6 ay içinde daha iyi bir yazar olursunuz. Bu illa ki daha güzel yazmanız anlamına gelmez; hala pek çok klişe ve anlam belirsizliği yaratan kelime kullanıyor olabilirsiniz, ama dili kağıda dökme yeteneğinizi geliştirmiş, güven kazanmış ve genel olarak sıkıntı yaşadığınız alanları keşfetmiş olursunuz.

Sonuç olarak yazı yazmanın temelinde sıkıntıları gidermek yatar. Sıkıntınız, yazarken kullanacağınız gerçekleri nereden bulacağınız, ya da materyali nasıl organize edeceğinizle ilgili olabilir. Olaya nasıl yaklaşacağınız ya da nasıl bir tutum takınacağınız, tonunuz ya da tarzınızla ilgili sıkıntılarınız olabilir. Her ne olursa olsun bununla yüzleşip çözüme kavuşturmalısınız. Bazen uygun -ya da herhangi-  bir çözüm bulamayacağınızı düşünüp umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Kendi kendinize "90 yaşıma kadar bile yaşasam bunun içinden çıkamam" diyebilirsiniz. Ama ben sorunu çözdüğümde, 500. kez apandist ameliyatından çıkmış bir cerrah gibi hissediyorum; bunu daha önce yapmıştım.

İyi yazmanın temeli bütünlüktür, bu yüzden önce akışınızı düzgün tutun. Bütünlük okuyucunun dikkatinin kaybolmasını engeller; okuyucularınızın bilinçaltındaki düzen ihtiyacını giderir ve asayişin berkemal olduğunu fark etmelerini sağlar. Bu yüzden seçiminizi düzgün yapın ve arkasında durun." (s.63-4)

William Zinsser, İyi Yazmak Üzerine, Çev. yazmıyor, Altıkırkbeş Yayın, Kadıköy, 2014.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.