15 Kasım 2015 Pazar
İnsanlığın En Eski Muamması -2
Altıncı bölümde, "çizim yapmanın soyutlama gerektiren kültürel bir davranış olduğunu, yani, üç boyutlu olarak algıladığımız bir gerçekliği iki boyutluya çevirmenin, zihnin hiç de doğal olmayan bir uyum sağlama biçimini gerektirdiğini" belirtiyor:
"Amazonas'daki ilkel kabilelerin, onlara bir fotoğraf gösterildiğinde, üzerinde ne olursa olsun onu 'okuyamadıkları' ortaya çıkmıştır: Her tür hareketten, her tür kabartıdan yoksun kare bir kağıt parçası üzerine basılmış bu pigmentlerde onlara göre gerçeğe benzeyen hiçbir şey yoktur."
Bu satırlar bana inandırıcı gelmedi; insanın en önemli özelliğinin soyutlama yetisi olması yanında, kaynak da göstermemiş.
Bu bölümde soyutlama yeteneğinin yanı sıra, söz konusu çizimlerin olabildiğince gerçekçi [!] ve taslaksız [!] yapılmış olduklarından söz ediyor yazar.
Yedinci bölüm, teknik özelliklere ayrılmış:
En eski olduğu anlaşılan Chauvet Mağarası resimleri de tam bir ustalık sergilemektedir, bu da çok daha önceden beri devam eden bir geleneği gösterir, ve:
"... bu çok uzun süre boyunca, hiçbir yıkıcı afet, hiçbir kıtlık, hiçbir savaş, hiçbir vandallık, hiçbir salgın, hiçbir zihniyet değişikliği bu eğitimin aktarımını engellememiştir. ...üstelik Üst Paleolitik Çağ insanları sayıca azdı ve çok araç gerece sahip değildi, yaşam süreleri çok daha kısaydı ve her tür tehlikeye açıktılar ve belli dönemlerde, aynı bölgelerde, günümüzde karşılaştıklarımızdan çok daha sert iklimlere göğüs germek zorundaydılar.
... çizimlerde yer çizgisi bulunmaz, ... öyle ki, çizilen hayvanlar zaman ve mekanın dışındaymışçasına duvarın üzerinde adeta süzülüyordur. ... çiçek, bitki, ağaç, manzara, ... birkaç istisna dışında insan tasvirinin izi yoktur.
... kayanın tümsekli, eğik, oyuk, çıkıntılı, delikli yüzeyi de dahil olmak üzere hiçbir şey ilhamlarını kaçırmamış ve isteklerini kırmamıştır. Tüm bu engellere rağmen, kimi zaman devasa oranlardaki desenlerini, her zaman aynı derecede iyi bir şekilde, aynı görünür kesinlikle, bir tereddüdün gölgesi bile olmadan çizmişlerdir.
... çok iyi bir modern çizerin aynı koşullar altında karşılaşacağı teknik güçlüklerin hiçbiri onları rahatsız etmiş gibi gözükmemektedir. ... besbelli ki, ya bu tarihöncesi sanatçılar her bakımdan sıradışı varlıklardı ya da gözümüzden kaçan bir şey var.
...desenlerinin büyük bir çoğunluğunu, gün ışığından en uzak yerlere, sıklıkla da yeraltının en derinlerine kondurmayı tercih ettikleri açıkça görülmektedir; ... erişimi daha kolay olan ve hiç zorlanmadan dekore edebilecekleri geniş yüzeyler sunan duvarlara sahip odaları bir kenara bırakmışlardır. Kimi zaman, desenlerini alçak ve engebeli bir tavana yaymak pahasına da olsa, dar bir geçidi, engebesiz ve çok yakın bir duvara bile yeğlemişlerdir.
... çizmek için neye ihtiyaç vardır? çizecek bir alete ama öncelikle yüzeye... bugün bir sanatçı biraz yer kazanmak içinönceki çizimi elinin tersiyle silmeye az da olsa zaman ayıracaktır. Tarihöncesi insan ise hayatta bunu yapmaz. Önceki desenin orada olması hiç umurunda değildir: Varlığı onu hiç ilgilendirmeyen önceden çizilmiş hayvanı hiç dikkate almadan, onun üstüne bir başkasını çizer."
Norbert Aujoulat'tan alıntıyla yazarımız, örneğin "Lascaux boğalarının kronolojik incelemesinin de ortaya koyduğu gibi, bu üst üste binmiş desenler, birbirlerinden çok uzak dönemlerde yapılmıştır" diye belirtir.
Arkası yarın.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.