3 Şubat 2016 Çarşamba
reverse
Kapının önüne kadar geldiğim halde eve girmek istemiyordum. Hayır. Ayaklarım geri geri gidiyordu. Ben de geri geri gitmeye başladım. İnsanların ve kedilerin ve kargaların şaşkın bakışları arasından geçerek önce bizim sokaktan, sonra mahalleden çıktım. Çevre yollarını, hızlı arabaların ıslıkladığı yol kenarları boyunca geri geri giderek şehrin kalabalıklığından sıyrıldım. Geri geri gitmeye doyamamıştım. Sonunda şehirden de çıktım. Arada bir direklere, ağaçlara çarptım, kurbağaların üstüne bastım. Su birikintilerine daldım. Çamurlara battım. Hiç önemli değildi. Geri geri gitmeye kaptırmıştım ve çok da güzel gidiyordum. Önce hızlı hızlı, hevesle; sonra sakin bir nefesle. Akşamüstüydü, gece oldu; gücüm vardı ve gece durmadım; biraz karnım acıktı ama durmadım; sonra susadım yine durmadım. Böylece sabah oldu. Kaç arpa boyu yol aldım gece bilmiyorum, çünkü gece zordu. Arada köpekler peşime takılıyordu, birileri bana bakakalıyordu. Ne gam, durmadım.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.