"Küçük Bedford Sokağı’nda nakliye kamyonları trafiğe takılmıştı. Su idaresi ana hat arayışıyla Father Demo Meydanı yakınlarını kazıyordu. Broadway’den karşıya geçip 25. Cadde’den kuzeye yürüyerek Sırpların koruyucu azizi Aziz Sava’ya ithaf edilmiş Sırbistan Ortodoks Kilisesi’ne yöneldim. Daha önce defalarca kez yaptığım gibi alternatif akımın koruyucu azizi Nikola Tesla’nın, kilisenin önünde yalnız bir gözcü misali yer alan büstünü ziyaret etmek üzere durdum. Bir Con Edison kamyonu tam karşıma park etti. Hiç saygı yok, diye geçirdim içimden.
- Seninkiler de dert mi zannediyorsun? dedi bana.- Tüm akımlar size çıkıyor Bay Tesla.- Hvala!* Sana nasıl yardımcı olabilirim?- Ah, yazmakta güçlük çekiyorum. Atalet ve endişe arasında gidip geliyorum.- Ne yazık. Belki de içeri girip Aziz Sava için bir mum yakmalısın. Gemiler için denizdeki fırtınaları dindirir.- Evet, belki de. Dengemi kaybettim. Sorun ne bilmiyorum.- Neşeni kaybettin, dedi hiç tereddütsüz. Neşemiz olmadan ölü sayılırız.- Tekrar nasıl bulacağım peki?- Neşeli olanları bul ve onların kusursuzluklarına dal.- Teşekkür ederim Bay Tesla. Sizin için yapabileceğim bir şey var mı?- Evet, dedi, birazcık sola kayar mısın? Gölge ediyorsun."
* Sırp-Hırvat dilinde, Slovence ve Boşnakçada “teşekkür ederim” anlamına gelen söz.
M Treni
Patti Smith
s. 78
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.