3 Nisan 2015 Cuma

Sürgün/ Exil

Ingeborg Bachmann, son şiirlerinden birini okuyor.
Ben onun sesini, şiirdeki duraklarını temel alarak çevirmeye, yine onları esas alarak yazmaya çalıştım. Türkçede böyle olması gerek, diye düşündüm. O nedenle benim çevirim, hem Bachmann'ın şiirinin yazılı halinden, hem de Ahmet Cemal çevirisinden oldukça farklı oldu.




Exil

Ein Toter bin ich der wandelt
gemeldet nirgends mehr
unbekannt im Reich des Präfekten
überzählig in den goldenen Städten
und im grünenden Land
abgetan lange schon
und mit nichts bedacht

Nur mit Wind mit Zeit und mit Klang
der ich unter Menschen nicht leben kann

Ich mit der deutschen Sprache
dieser Wolke um mich
die ich halte als Haus
treibe durch alle Sprachen

O wie sie sich verfinstert
die dunklen die Regentöne
nur die wenigen fallen

In hellere Zonen trägt dann sie den Toten hinauf

(1957)



Sürgün

Bir ölüyüm
ben
dolanıp duran

Hiçbir yerde kaydı
olmayan
artık

Hükmedenlerin krallığında tanınmayan
Göz alıcı kentlerde ve yeşeren tarlalarda
fazlalık

İşi bitmiş
çoktan
ve hiç hatıra gelmemiş

Ben, insanlar arasında yaşayamayan

Yalnız rüzgarla
zamanla
ve sesle

Ben, Almanca diliyle:
Evim saydığım
bu bulutla çevremde
süzülürüm tüm dillerde

Ah, nasıl da kapattı hava
Karanlık yağmur bulutları
pek azını döküyor yere

Sonra taşıyor 
ölüyü 
daha aydınlık bölgelere




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.