Cabo Verde (adalılarca okunuşu "kabu verci"), Türkçe adlandırmayla Yeşil Burun Adaları, Atlas Okyanusu'nda, Senegal ve Moritanya'nın açığında bulunan, 10 ada ve 8 adacıktan oluşan bir takımadadır. Doğal kaynakları oldukça sınırlıdır; sık sık kuraklığın yaşandığı adalarda su sıkıntısı vardır. Bugünkü ada halkının kökenleri Portekizli yerleşimciler ile Afrikalı kölelere dayanmaktadır, konuşulan dil Cabo Verde Kreolü ve Portekizcedir (Cabo Verde, 1975'te bağımsızlığını kazanana kadar bir Portekiz sömürgesiydi). Yoksul ve sürekli göç veren bir ülkedir, şu an nüfusundan fazlası dünyanın çeşitli yerlerinde ama özelikle Angola, Portekiz ve diğer Avrupa ülkeleri (Fransa, Hollanda vb.) ile ABD'de yaşamaktadır. Bu nedenle Cabo Verde müziği, "dünya müziği" türünün -ülkemizde olmasa da- çok tanınan ve sevilen bir üyesidir. Şarkıların sözlerine baktığımızda da en çok işlenen temanın sıla hasreti ve vatan sevgisi (şarkılarda en çok geçen sözcüklerden biri "nos terra"dır; toprağımız ya da vatanımız demektir) olduğunu görürüz.
Cabo Verde müziği ile tanışmam, Cesaria Evora sayesinde oldu, arkasından Teofilo Chantre, Mayra Andrade ve Tito Paris'i, Lura'yı, Ildo Lobo'yu ve diğer birçok Cabo Verdeli müzisyeni tanıdım. Cesaria Evora ve Mayra Andrade'yi canlı dinleme şansı buldum. Kesinlikle en sevdiğim müzik. Her gün dinlemiyorum ama ne zaman dinlesem, ondan ayrı kaldığım günlere şaşarım. Nasıl ki kesintisiz bir mutluluk paradoksal olarak mutluluk olarak tanımlanamazsa, mümkün değilse, bu da öyle bir şey herhalde. Hele de çakırkeyif isem dinlerken, dünya yüzünde başka bir şeyden bu kadar haz alacağımı düşünemem.
Hani Portekiz'in fadosu, İspanya'nın flamenkosu, Brezilya'nın sambası vardır; işte Cabo Verde'ciğimizin de mornası vardır; efendime söyleyeyim, ayrıca coladeirası ve funanası vardır. Fakat 'morna'dır aslolan:
Meali şöyle:
Morna, daha anamın memesinde bir çocuk olduğum günden
beri tanıyorum seni
Gidersem ah, morna
duymak isteyeceğim tek şey sensin!
Senin gücün
kalbimi büyülüyor,
Ah, susuzluğumu,
senin melodilerinle dolu bir kadehle dindirsem!
Senin sihrinin esiriyim,
Bedduanla lanetliyim,
Ve göğsüm durmaksızın varlığınla eziliyor
Ama yine de hiçbir şey beni seni sevmekten alıkoyamıyor, ah morna!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.