12 Kasım 2014 Çarşamba

Abra Kadavra

Şu Pandora oldum olası bir "iyi ki gitmişim"ler yuvasıdır; bugün de öyle oldu. Akillas Millas'ın Büyükada: Prinkipo, Ada-i Kebir kitabına bakmaya gitmiştim; ağzımın suları akarak biraz baktım, sonra internetten almaya karar verdiğim için yerine koydum. Şeytan dürttüğü için olsa gerek, onun hizasında, sol tarafta duran şiir kitaplarına gözüm kaydı. Ozan Öztepe'nin, İsmail Yıldırım'ın gravürleriyle bezenmiş kitabı dikkatimi çekti. İlk şiirini okudum ve işte kısa günün kârı dedim kendime: yeni bir şair tanıdım.

Ozan Öztepe (canım benim), yeni bir şair değil elbette, ben yeni tanıdım onu. Ölüler Bandosu (2006) ve Elektronik Mektup (2009) adında iki şiir kitabı daha varmış. 

İlk şiirini okuyunca, sol ayağımın üzerinde bir hamlede 180 derece kasaya dönmek suretiyle hayatımın en hızlı satın almalarından birini gerçekleştirdim ve kitabı mahsus kese kağıdına koydurmadım ki Büyük Parmakkapı Sokak'tan Karaköy'deki vapura kendimi atıp okumaya başlayana kadar yolda giderken kah avucumun içine yerleştirip baş parmağımla, kah iki uzun kenarından kavrayıp bükerek işaret parmağımla sevebileyim :)



ABRA KADAVRA

Çeliğin ince sesini dinledim odamda
uzun uzun çınladı eşyalar
her bir köşesinde duydum çoğalan duvarları
Yeni bir isim aradım demokrasiye
yoktu yalımın karşılığı
Eşyaları başka odaya taşıdım
kalemleri kutulara, sardunyaları dolaplara
hrant dink’i rafa kaldırdım abra kadavra
Evin her halini,
yerli yerine
Aceleye lüzum yok bence
tam da istedikleri gibi gökyüzü
Herhangi bir odasında ülkemin
aradığım yazgımı belki de
bir başıma
bugün
burada
Eşyaları başka odaya taşıdım
sandalyeleri üst üste masaları
sıra sıra
metin lokumcu’ya bir yer aradım
bulamadım

Perdeleri kestim biçtim
yamadım tavanarasına
festus okey’i topladım postaladım abra kadavra
Eşyaları başka odaya taşıdım
boş kolilere yerleştirdim oyuncak askerlerimi
sığmadılar iki ayrı manga yaptım
Dağılın dolaplara marş marşşş
Ateşkes imzaladım ilk ben bozdum
Yeni bir isim aradım demokrasiye
hınzır bir tırtıl usulca
ilerlerken içime
beni kemirirken lime lime abra kadavra
Yeni bir anayasa hazırladım eski kelimelerle kendime
ilk darbeyi
ben yaptım keyifle
Odamı kazdıkça çukurlaşan şeydi ölüm
düştükçe ve düşündükçe çoğaldı suçum
Hafif bir lodosa
belverebilir düzenim
Eşyaları başka odaya taşıdım
terlikleri, oy pusulalarımı
Dedim bir daha kimseye
gündoğumunu çekmeceye yalnızlığımı komodine
gazeteleri ve küpürlerini kaldırıp attım
baş yazarları bıraktım boş denize kök salsınlar diye
Yeni bir isim aradım demokrasiye
karakuru bir şey buldum abra kadavra


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.