"Belleğimizin kendi iradesi vardır. 'Bunu hiç unutmamalıyım, bu anı aklımdan çıkarmamalıyım, bu bakışı, bu duyguyu, bu dokunuşu asla unutamam,' deriz, ama birkaç ay, hatta birkaç gün geçtikten sonra bu anıyı hatırlayacağımızı ümit ettiğimiz renkte, kokuda veya tadda hatırlayamadığımızı görürüz. Cees Nooteboom Rituals'da 'Bellek, canı nereye isterse oraya oturan bir köpek gibidir,' der.
Belleğimiz bir şeyi muhafaza etmeme emrimizi de kaale almaz: Keşke bunu görmeseydim, yaşamasaydım, duymasaydım; bunu tamamen unutabilsem, deriz. Ama hepsi boşunadır; unutmak istediğimiz şey gece, uykumuz kaçtığında kendiliğinden, davetsiz bir şekilde çıkıverir karşımıza. Bellek o zaman da bir köpek gibidir; az önce attığımız şeyi kuyruğunu sallaya sallaya bize geri getirir."
Douwe Draaisma
Yaşlandıkça Hayat Neden Çabuk Geçer:
Belleğimiz Geçmişimizi Nasıl Şekillendirir?
Çev. Gürol Koca
Metis, 2012 (2. bs.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.