6 Kasım 2014 Perşembe

İntihar notlarına inanmıyorum

Eveeet, bugün de ölmediğimize göre, daha doğrusu, ölmeye hakkımız olmadığından buna kalkışmadığımız için, kendimize verdiğimiz sözleri tutalım. Günlük yazalım, söz verdiğimiz yazıları düzeltip gönderelim, tez için bir makale okuyalım, birinin makalesine review yazalım, vs.

Ha bir de belli bir saatte yatmak lazım, en sevmediğim. Sabah da kalkıp işe gideceksin. Onunla ilgili bir sorunum yok aslında, ama kaç saat uyursan uyu sabah yedide kalkmak zor oluyor.

Bugün, siktiriboktan bir intihar notunun, bana göre gayet onurlu bir şey olan hayatına son verme seçimini nasıl da berbat edebileceği üzerine düşündüm. Ben kendimi öldürecek olsam milletin ağzına hiç laf vermem doğrusu. Olsa olsa "ölümümden kimse sorumlu değildir" yazan küçük bir not, hepsi bu. Yaşarken tüm hayatımı en ince ayrıntısına kadar gözler önüne serdiğim halde. Üstelik ölümden sonraya inanmamama rağmen. İlginç bir tezat, değil mi?

Bu blogu okuyan olmadığı için (henüz, belki daha sonra olur, belki kamuya açmak eser aklıma, kim bilir?) şu "Everytime we say goodbye" şarkısı eşliğinde şarap içip sigara tüttürdükten sonra kendini asan çocuk üzerine iki çift laf da ben edeyim. Okuyan olsa imtina edebilirdim.

Şimdi ben, depresyonun çok da bildiğim bir müessese olduğunu söyleyemeyeceğim. Yıllarca depresif bir biçimde dolandım durdum; bilmiyorum, belki de depresyondaydım o sırada, belki de hala öyleyim. "Normal" olduğum günlerin üzerinden o kadar uzun zaman geçti ki artık kıyaslamak için hatırlayamayacağım kadar uzak bana. Neyse uzatmayayım, çok da bilmediğim bir konuda atıp tutmanın yanlış olduğunu elbette biliyorum ama güçlü bir sezgi: ben bu çocuğun hayattan bıkmış olduğunu, bir gün daha yaşamasının imkansız olduğunu filan düşünmedim hiç, videoyu seyrederken. Bizim (biz derken yakınlarının yani) öyle sanmamızı istediği için rol yapıyor da olabilir. Ama benim teorim, ölümüyle birini cezalandırmak istediği. Cevabı tabii ki hiç bilemeyeceğiz. Eğer çocuğun derdi, viral yayılacağını bildiği için bu videoyla ölümsüz olmak idiyse, namıssız, bir bakıma başardı bunu. Onun ölümsüzlüğü benim açımdan ben ölene kadar olduğuna göre, ne zaman Ella'nın o şarkısını dinlesem aklıma gelecek. Giderken şarkıyı da yanında götürmüş oldu yani; dinleyemiyorum artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.