115x153
30x23
Gördüğünüz resimler, aynı kişinin, Natasha Gelman'ın, iki ayrı ressamın elinden çıkma portreleri. Aynı yıl yapılmış, 1943'te.
Karı koca Gelman'ların Kahlo ve Rivera koleksiyonunu 2010 Aralık ayında Pera Müzesi'nde düzenlenen sergide izleme fırsatı bulmuştuk. Doğrusu ben o günlerde sergiyi, özellikle de bu iki resmi birkaç defa ziyaret etmiştim.
Üstteki resim, Diego Rivera'nın yaptığı portre Jacques Gelman tarafından ısmarlanmıştır. Rivera tablolarında sık sık tekrarlanan bir motif olan kala çiçekleri arasında resmedilen Natasha Gelman, beyaz elbisesi içinde, kendi de bir kala çiçeği olarak betimlenmiştir. Saçı, makyajı ve takılarıyla dönemin Hollywood yıldızlarıyla yarışır bir zarifliğe, güzelliğe sahiptir. Gelman'ın, Rivera'ya daha önce başka işler için de modellik yaptığı bilinmektedir.
Alttaki resim ise, Frida Kahlo'nun yaptığı, Natasha Gelman'ın kendisi tarafından ısmarlanan portredir. Diğer resimdeki erotik, ışıl ışıl, güzel ve keyifli kadından bu resimde iz yoktur. İfade serttir; hatta "bugün hiç iyi görünmüyorsun, hasta mısın" biçiminde, asıl kendisi hasta eden sorunun muhatabı olabilecek bir keyifsizlik, dudakların aşağıya doğru bükülüşünde kendini belli eder. Kaşlar, özellikle de birer boynuza benzeyen şeytani saç bukleleri, kötücül görünümü vurgular. Ten rengi cansızdır.
Başta, bu iki resimden hangisinin önce yapıldığını bilmiyorken, bu bilginin eğlenceli ve açıklayıcı olabileceğini düşünmüştüm: Rivera tablosundan sonra yapıldıysa, kıskançlığın resimle ifadesiydi Kahlo tablosu; Rivera'nınki sonra yapılmışsa eğer, sanat hamisi Gelmanlardan bir "af dileme" olarak okunabilecekti.
Sergi kataloğunda -bu kisa yazıyı bana yazdıran yeni fark ettiğim bir bilgiye göre, Rivera tablosunun Gelman koleksiyonunun ilk tablosu olduğu yazıyor; yani Kahlo'nun tablosu, onun ne kadar iyi bir portre ressamı olduğunu kanıtlarken, kıskançlık ve intikam duygularının da resmedilebilir olduğunu gösteriyor bize :)
Kahlo ise asıl otoportreleri ile ünlüdür; kendini sanatının ilk yıllarından son yıllarına kadar defalarca resmederken, her birinde aslında kaşlar, gözler, saçlar ve takıların ötesinde duyguları resmetmiştir. Otoportreleri Kahlo'nun otobiyografisidir, anlaşılmaktan başka bir şey istemediği yaşamının hikayesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.